![]() |
Reklamda Kadın İstismarına Dur De |
Reklamlarda kadınların meta olarak kullanıldığı su getirmez bir gerçek. İster kadınlara yönelik ürünlerin reklamları olsun isterse kadın bedeninin kullanıldığı başka bir reklam olsun kadın unsurunun reklama kasden dikkat çekmek için konulduğu ortada. Televizyonda neyi ballandırdığı belli olmayan açık saçık mankenlerin "Hımm mımm"lı fon müziklerinin eşliğinde bir çerezi, dondurmayı veya çikolatayı yerken gösteren reklamların genel ahlâka aykırı olmadığını kimse savunamaz. Hatta zevk için yaşamayı telkin eden reklamlarda kadının bu derece öne çıkarılması kadının değerini de o derecede düşürdüğünden kadın hakları savunucularının itiraz etmek için nasıl bir delil bekledikleri merak konusu.
Bir büfe sahibinin hiç utanmadan amacı sadece bir çerezi tanıtmak olması gereken ama alttan vantilatörle saçları dalgalandırılmış, ısıracak bir hayvan gibi bakan, elbisesi sanki daha çok dikkat çekmek için özenle seçilmiş ve belki bir çıplak fotoğrafından daha çok dikkat çekici olan bir kadının ve elinde markası zor seçilen bir çerez paketinin oluşturduğu devasa panoyu "kamusal alanda" büfenin yanındaki duvara asmasını hiçbir kadın eleştirmezken buna itiraz eden erkekler gerici, şehvet düşkünü ve kadın özgürlüklerini kısıtlayıcı olark yaftalanabiliyor.
İnsanı tanrılaştıran hümanizmin de insanı gübre makinesi kadar kıymetsiz gören positivizimin de Avrupa'da dine karşı olarak çıkması gibi şu modern zamanda sürüp giden eşitlik tartışmaları üzüm yemeyi değil bağcıyı dövmeyi hedeflliyor. Din birilerinin işlerine engel oluyor diye eşitlik ve insan hakları gündeme geliyor, din kötüleniyor. Bir çerez, bir dondurma ve bir çikolata gibi erkeklerin iştihalı bakışlarının önüne sürülen kadının haklarını kimse savunmuyor, arada kaynıyor.
Reklamlarda sanatın başka hiçbir türü kalmamışçasına önümüze sürülen bayan ses sanatçılarının, sadece 30 sene önce hiç de bugünkü gibi giyinmedikleri, kimisinin boğazını sıkıca kapadığı, çoğunun geniş ve koyu giyindiği o zamanlara ait fotoğraf karelerinden yansıyor. Nostaljik müzik dendiği zaman aklımıza elinde mikrofon olan bir sanatçı gelirken, günümüzün ses sanatçıları belli organlarıyla nam salıyor. Ses sanatı artık et, cerrahi müdahale ve poz sanatının göstermelik adı olarak kalmış bulunuyor.
İnsanların satın alma davranışlarını kışkırtmak için hazırlanmış reklamların yan ürün olarak yanlış fikirleri ve algıları da pazarladığına başka örnekler de verilebilir. Mesela reklamlarda çizilen ve dizilerle pohpohlanan kadın imajı genç kızların hayallerini süslüyor, erkeklerin dahi güzellik anlayışı saptırıyor, yaratılıştan güzel olanla olmayan arasındaki farkı açarak eşitsizliğin dik alasını yapıyor. Bu trajedide anoreksia nervosa hastalığının ve benzerlerinin, kozmetik ürünlerinin kölesi olmanın, intiharların, eşini aldatmaların ortaya çıkması elbette ki kaçınılmaz oluyor.
Şampuan, parfüm, (hatta sakız) ve kozmetik reklamları vasıtasıyla kadınlar, erkekleri tahrik etmek ve baştan çıkarmak için yetiştiriliyor hatta "baştan çıkarıcı saçlar" diye açık açık söyleniyor, daima evli olmayan kız ve erkeğin birbirine yakınlaşması tasvir ediliyor, kadınların kariyer sahibi erkekleri peşlerinden koşturdukları gösteriliyor. Kadını bir meta olarak erkeklerin önüne atan, atmanın ve atılmanın yollarını gösteren, bu yolları yaldızlarla süsleyen reklamlar ironik bir şekilde eşitliğin, özgürlüğün ve ilericiliğin bayrağı olarak sallanmaya devam ediyor. Modernleşme sevdasıyla hayvaniyet istikametindeki bu ilerlemenin toplumsal bir problem olduğu ortadadır.
Ne yazık ki süslenmek ve güzel görünmek kadınların, açık saçıklık görmek de erkeklerin hevâlarının talep ettiği şeyler. Gününü gün eden toplulukta kim filozof gibi düşünüp de hayvanileşmeye karşı çıkar. Olaylar zincirinin neticesi bir direğin daha yıkılmasıdır. Kadınlar şefkali anne olmaktan ve erkekler tarafından da bu şekilde görülmekten uzaklaşarak değerini yitiriyor. İnsanlar izliyor, okuyor, satın alıyor ama boykot etmiyor diye ne vakte kadar onların suyuna gidilebilir ve insanlığın değerleri bir bir yıkılabilir... Ne vakte kadar hazır lezzet ile aldatılan gençler ekonomik canlılığa kurban edilebilir?
***
Belden aşağı haberlerle prim yapan bir gazetede ergenler hakkında arka arkaya endişe verici haberler görmesi Can Dündar'a da dokunmuş. Estetik kliniğinde çalışan bir uzmandan ve genelde üst gelir grubuna bakan bir jinekologdan durumun vehametini anlatan gözlemleri dinlemiş. Yine bu vahim tabloyu bel altından prim yapmak adına resmeden gazetede ergen ihtilali gibi bir yazıda etliye sütlüye karışmadan anlatmış. Önemli tespitler için bu yazının da okunması tavsiye edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder